Ana içeriğe atla

BUHARİ VE MÜSLİM ÇÖKERSE İSLAM ÇÖKER DİYENLERE, ALLAH'IN UYARISI.




Değerli din kardeşlerim. Üzülerek söylemeliyim ki, günümüz İslam inancı, Kur’an’dan sapmış lığın zirvesinde yaşanmaya, büyük bir hızla devam ediyor. Bir din kardeşiniz olarak bana düşen, sizleri yalnız Kur’an ile uyarmaktır ve Kur’an’ı anlayarak düşünerek okumaya davet etmektir. Lütfen pişman olmak istemiyorsak, yalnız Kur’an ile kendimize gelelim, emin olamayacağımız sözlerin, bilgilerin, kişilerin ardından değil, Allah’ın ipine sarılarak inancımızı yaşayalım ve kendimize gelelim. Allah’ın kitabı bizleri uyandırır, edindiğimiz velilerin, şeyhlerin, efendilerin kitapları ise bizleri derin bir uykuya daldırır. Bu konuyu anlatacak çok güzel bir örnek geldi aklıma. “İNSANIN BEDENİNİ AMELİYAT ETMEK İÇİN UYUTMAK, RUHUNU AMELİYAT ETMEK İÇİNDE, UYANDIRMAK GEREKİR.”

Sizlere yaşadığımız İslam’ın acıklı halini anlatan, güzel ve dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. İnternette dini anlattığını söyleyen bir kişinin, videosunu izledim. O konuşmadan bazı alıntılar yaparak, sizlerin bu yanlış söylemler üzerinde, dikkatle düşünmenizi rica ediyorum. Hatırlatmak isterim, ömrümüz ve imtihanımız bir göz açıp kapatma mesafesinde. Hesabını veremeyeceğimiz sözleri söylemeyelim, emin olmadığımız düşüncelerinde ardına düşmeyelim. İzlediğim video da, Kendisine dini konularda sorular soran kişilerin hepsine, cevap vermekle meşgul olamayacaklarını söylüyor ve İslam’ı yaşarken yaptığımız hatalardan kurtulmak için,  bakın ne tavsiye ediyor, hangi kitapların okunmasını istiyor.

“BU HATALARI BÜTÜNÜYLE BAŞINDAN ÇÖZELİM, SEN BELAGAT OKU, SEN NAHİ OKU, SEN BUHARİ OKU, MÜSLİM OKU, ALLAH IN İZNİYLE O ZAMAN GEL BUNLARI KENDİN DÜZELT KARDEŞİM.”

Dikkat ettiyseniz, Sayın konuşmacının, dini öğrenmeleri adına sorular soran kişileri yönlendirdiği kitaplar arasında Kur’an yok. Peki, neden yok? Çünkü Kur’an herkesin anlayamayacağı, her bilginin detaylı açıklanmadığı bir kitap ilan edildi de ondan. Düşüne biliyor musunuz, Kur’an Allah katından geliyor, Allah bizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyor ama sorumlu olduğumuz kitabı bizler anlayamıyoruz, azınlık insanlar, veli kişiler anlıyor ve her bilgide sorumlu olduğumuz Kur’an’da olmuyor. Bu söylenenler, doğru olabilir mi? HÂŞÂ Allah’ın kullarına anlatamadığını, aramızda anlatanlar mı var? Kimin haddine bunu düşünmek ve bunu söylemek. ALLAH’IN RESULÜNÜN BİLE SAĞLIĞINDA YAPMADIĞINI YAPMAYA KALKAN, HATTA ONUN DÜŞÜNEMEDİĞİNİ DÜŞÜNENLER Mİ VAR. HÂŞÂ Buhari’nin, Müslim’in neredeyse Resulün vefatından yaklaşık 200 yıl sonra, akıl edip yazıya geçirdiklerini, Resul neden sağlığında yapmadı diye de mi düşünemiyoruz? Hani Allah veliler edinmeyin, güvenilecek veliniz yalnız benim diyordu. Kur’an da size nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız, onun için yalnız Kur’an’ın ipine sarılın diyordu. NE OLDU BİRİLERİNİN İPİMİ KOPTU, YOKSA DAHA SAĞLAM İPMİ BULDULAR. Konuşmacı, Hadis kitaplarını tenkit edenlere de cevap veriyor ve bakın sözlerine nasıl devam ediyor.

“HARİCİ VE ORYANTALİST PROJE OLARAK, OYNAMA BUHARİYLE, OYNAMA MÜSLİM İLE. BUHARİ ÇÖKÜNCE İSLAM ÇÖKER, MÜSLİM ÇÖKÜNCE İSLAM ÇÖKER. ÇÜNKÜ BİZİM FIKIH İNANCIMIZDA, TEFSİRİMİZDE O BUHARİ LERDEN, MÜSLİMLERDEN GELEN HADİSİ ŞERİFLERE DAYANIYOR.” 

İşte günümüz yaşanan İslam’ın ana kaynakları ve bu kaynaklara verilen değer. Dikkat ederseniz FIKIH inançları Kur’an’a değil, Müslim den ve Buhari den gelen kaynaklara dayanıyor diyebiliyor. ELBETTE BU İNANÇ ÇÖKMEYE MAHKÛMDUR. ALLAH’IN HUZURUNDA ÇÖKECEKTİR. HİÇ KİMSENİN SÖZ SÖYLEYEMEYECEĞİ, ÜZERİNDE OYNAYAMAYACAĞI TEK KİTAP KUR’AN’DIR. Bunu anlayamadığımız sürece, birileri bizlerle ve inancımızla işte böyle oynarlar. Bunu nasıl söyleyebiliyorlar, anlamakta güçlük çekiyorum. Bu sözleri duyunca inanın  içim titredi ve kahroldum. Bu sözler İslam’a ve Kur’an’a büyük saygısızlıktır. Bu sözleri söyleyen, Buhari’yi, Müslüm’ü hatasız görebiliyor, hatta hiç düşünmeden Kur’an’ın onayını almadan, ardı sıra gidebiliyor. Her bilgiden elbette faydalanabiliriz ama tek şartla, Kur’an’a ve onun ayetlerine ters düşmemek şartıyla. Hatasız yalnız Allah’dır, lütfen bu gerçeği artık fark edelim. ŞUNUDA HATIRLATMAK İSTERİM, ÖRNEK VERİLEN RİVAYETLERİN BUHARİYE YADA MÜSLÜME AİT OLDUĞUNA, HİÇ KİMSE EMİN OLAMAZ. ONUN ADINI KULLANIP KULLANMADIKLARINIDA BİLEMEYİZ.

İnanca bakar mısınız lütfen. BUHARİ VE MÜSLÜM’ÜN FİKİRLERİ VE İNANCI ÇÖKERSE İSLAM’IN ÇÖKECEĞİNİ DAHİ SÖYLEYEBİLİYOR. Çünkü öyle inançların arkasından gidiyorlar ki, neye inanıyorlarsa, Kur’an onun tersini söylüyor. Şurası çok doğru ve korkularını da aslında çok iyi anlıyorum. İnandıkları batıl inancın temeli Buhari’nin ve Müslim’in olduğuna iddia ettikleri kitaplara dayanıyor. ONLARIN ÇÖKMESİ KAÇINILMAZDIR. Ama onlar Allah’ın indirdiği İslam değildir. ONU HİÇ KİMSE ÇÖKELTEMEZ. 

Ben inanıyorum ki, bugün Buhari ve Müslim dünyaya gelseler, ben böyle sözler söylemedim demeleri büyük ihtimaldir. Mahşer günü, hesabın görüleceği O çetin gün, Rabbimiz Müslim ve Buhari’yi hesaba çekerken, sizce şöyle bir soru sorsa ve dese ki,” Sen mi yazdın bunca kitapları, sen mi söyledin ben söylemediğim halde onca sözleri. Bunlarda dinin ana emirleridir diye” dese, acaba Buhari ve Müslim, Rabbimize nasıl bir cevap verir. Bu konu ile ilgili Kur’an’da, Hz. İsa’nın kıssasını lütfen hatırlayınız. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. 

Bizler gerçekten İslam toplumları olarak, Kur’an’ı terk ettik ve adımız da yalnız İslam kaldı. Ne yazık ki İslam’ın içini ellerimizde boşalttık. Aslında Kur’an böyle olacağını, bizlere 1400 yıl öncesinden bildirdi ki, ders alalım dikkatli olalım. Mahşer günü Allah’ın Resulünün söyleyeceği o üzücü sözler ne yazık ki günümüzde gerçekleşti ve hızla da Kur’an’ın terk edilişi devam ediyor. Bakın Resul ne söyleyecekmiş mahşer günü.

Furkan 30: ELÇİ ŞÖYLE DİYECEKTİR: “EY RABBİM! KAVMİM BU KUR’AN’I YALNIZ BIRAKTI/TERK ETTİ.” (Mehmet Okuyan)

Ne yazık ki büyük çoğunluğumuz Kur’an’ı terk etti, yalnız bıraktı, anlatılan Buhari ve Müslüm kaynaklarını din diye yaşar olduk. Bu gerçeği de bundan sonra, bu toplumun fark etmesi zor görünüyor. Elbette bizlere düşen  var gücümüzle Kur’an gerçeklerini anlatmak olmalıdır. Son olarak, Allah’ın bir uyarısıyla sözlerime son vermek istiyorum.  Dilerim cümlemiz, batıl ve hurafeden uzak Kur’an’ın önerdiği gibi YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILAN gönül gözleri açık, Kur’an gerçeklerini görebilen, Rabbin azınlık halis kulları arasında oluruz.

Nisa 87: Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Andolsun, sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. KİMDİR SÖZÜ ALLAH’INKİNDEN DAHA DOĞRU OLAN? (Diyanet meali)

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

BU KONUŞMANIN VİDEOSUNU İZLEMEK İSTEYENLERE:

 

https://www.youtube.com/watch?v=tQxwVlyzNrY

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A