Ana içeriğe atla

BAKARA SURESİ 67......71. AYETLERDEN ALACAĞIMIZ DERSLER.


Bu makalemde sizlere hatırlatmak ve üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayetler, Bakara suresi 67……71. ayetlere kadar geçen, ayetler hakkında olacak. Aşağıdaki ayetleri okuduğunuzda eğer hiç düşünmeden hızlıca okur geçerseniz, ayetlerin özünde saklı, anlatmak istediği çok önemli konuyu, sanırım fark edemeyiz. Hz. Musa Allah ın bir emrini iletiyor ve diyor ki; Allah size, bir inek boğazlamanızı, yani inek kurban kesin diyor. Bakalım Yüce Rabbimiz bu emri verdikten sonra,  atalarının yanlış itikatlarından vazgeçmekte nazlanan ve Allah ın emrini adeta anlamak istemezcesine, alaycı tavırla zora sokmaya çalışanlar, Musa peygamberimiz ile nasıl bir diyaloga girmişler dikkatlice okuyalım, ama karşılıklı konuşmaları da, çok iyi analiz edelim, üzerinde düşünelim.

“Bakara 67: Musa, toplumuna dedi ki: “ALLAH SİZE, BİR İNEK BOĞAZLAMANIZI EMREDİYOR.” Dediler ki: “Sen bizimle alay mı ediyorsun?” Dedi ki: “Cahillerden biri olmaktan Allah’a sığınırım.

68: Şöyle konuştular: “ÇAĞIR RABBİNE BİZİM İÇİN, AÇIKLASIN BİZE NEYMİŞ O!” Cevap verdi: “O DİYOR Kİ, BAHSETTİĞİM NE YAŞLIDIR NE DE KÖRPE. İKİSİ ARASI BİR İNEKTİR.” Hadi size emredileni yapın.

69: Şöyle dediler: “ÇAĞIR RABBİNE BİZİM İÇİN, NEYMİŞ ONUN RENGİ AÇIKLASIN BİZE.” Cevap verdi: “O DİYOR Kİ, BAHSETTİĞİM, SARI, RENGİ PARLAK BİR İNEKTİR; seyredenlere mutluluk verir.

70: Şöyle dediler: “DUA ET RABBİNE, AÇIKLASIN BİZE NEYMİŞ O! ÇÜNKÜ BU İNEK, BİZİM GÖZÜMÜZDE BAŞKALARIYLA KARIŞTI. Ve biz, Allah dilerse, doğruya ve güzele elbette kılavuzlanacağız.

71: Cevap verdi Musa: “ALLAH DİYOR Kİ, BAHSETTİĞİM, BOYUNDURUK YEMEMİŞ BİR İNEKTİR; TOPRAĞI SÜRMEZ, EKİNİ SULAMAZ. SALMA HAYVANDIR. ALACA YOKTUR ONDA.”Dediler ki: “İşte şimdi gerçeği getirdin.” Ve ardından onu boğazladılar, az kalsın yapmayacaklardı.“

Yukarıdaki ayetleri okuduğunuzda, iman etmek de gönülsüz davranan, gereksiz yere detayların peşine düşen, atalarından gelen inançlarından vazgeçmek istemeyenler, adeta aldıkları emri yokuşa sürercesine yaptıkları diyalogu okudunuz. Allah kullarına çok basit ve insanları zora sokmadan ve bulmalarında zorlanmayacakları bir istekte bulundu. Allah ın yemin olsun ki bu kitabı sizler için kolaylaştırdım emrinin gereği, hiç bir detaya girmeden yerine getirilmesi kolay, bir hüküm vererek bir inek kurban edilmesini emretti.

Dikkat ederseniz hiçbir ayrıntıya girmeden, insanları zorlamadan. Fakat insanlar ne yaptı? Allah a sordukları, gereksiz ve gönülsüz soruları ile yapılması basit olan bir emri, kendi nefislerine yenik düştüklerinden zorlaştırdılar. Herhangi bir inek kesecekleri yerde, gereksiz sorulan sorular yüzünden, ne yaşlı nede körpe olmayan, sarı ve rengi parlak olan, boyunduruk yememiş, toprak sürülmede kullanılmamış, ekini sulamamış salma gezen, Alaca olmayan bir inek bulmak zorunda kaldılar.

Tekrar söylemek istiyorum, Allah bizlere Kur’an da da söylediği gibi, Bu kitabı yemin olsun ki sizler için kolaylaştırdım sözünü asla unutmadan ve sanki eksikler varmışçasına, beşeri mantıkla ilaveler yapmadan, geleneklerimizi ve beşeri fıkıh inancının dine yaptığı ilaveleri Kur’an da aramadan, ayetleri düşünmeli ve kendi kendimize sorular sormadan, Allah ın emirlerini düşünüp anlayarak yerine getirmeliyiz. Çünkü Rabbimiz Kur’an ı sizler için kolaylaştırdım diyorsa, bizler beşeri aklımızla bunu zorlaştırmaya çalışmayalım. ALLAH NE DİYORSA ONU ANLAYALIM VE YALNIZ ONU YAPALIM. BUGÜN BİZLERİN YAPTIĞI GİBİ KUR’AN DA EKSİK ARARCASINA, NAMAZIN REKAT SAYILARI KUR’ANDA YOK, BAKIN NAMAZIN KAÇ REKAT OLDUĞU BİLE KUR’AN DA YAZMIYOR DEMEYELİM. Allah bir emir verdiyse, en kolay bir şekilde onun nasıl yerine getirileceğini mutlaka Kur’an da anlatmış ve açıklamıştır, onu bulup anlamaya çalışalım. Allah açıklmadığı, izah etmediği hiç bir şeyden bizleri sorumlu tutmaz, lütfen bunu unutmayalım.

Biz insanlar tıpkı bu konuda olduğu gibi günümüzde de, aynı hataları yapmıyor muyuz farkında olmadan? Eğer Allah ın emrini hemen yerine getirseydiler, her yerde bulabilecekleri bir inek keseceklerdi Allah için. Kendi nefislerinin zorlamaları ile bakın neler oldu. Bizlerde bu ayetlerden ve bu kıssadan çok şeyler çıkarmalı ve iyice düşünmeliyiz. Bizlere dinin emri diye öğretilenleri Kur’an da göremediğimizde, Kur’an ı lütfen detaysız ve yetersiz görmeyelim, kendimize Allah ın hükmünü yerine getirebilmek için, detay verdiğini düşündüğümüz bilgilerle ancak, İslamı yaşayabiliriz demeyelim. Bu düşünce Allah ın ayetlerine şirk koşmaktır unutmayalım. Genelde her konuda ilaveler yapanlara, yazdığım ayetleri hatırlatmak yeterli olacaktır sanırım. Allah biz Kur’an da hiçbir şeyi unutmadık, eksik bırakmadık diyorsa ayetinde, bizlere öğretilenleri Kur’an da bulamadığımızda, bunların olmazsa olmaz olmadığını bilelim. İsrar etmemiz, Kur’an ın özüne ve öğretisine aykırıdır unutmayalım. ÖRNEĞİN, ALLAH ABDEST ALIRKEN YIKANMASINI VE MESH EDİLMESİNİ GEREKTİREN YERLERİ SAYMIŞ İSE, DAHA SONRA İLAVE EDİLENLER OLMAZSA, GEÇERLİ OLMAZ ABDEST DEMEYELİM.

Beş altı sene evvel, yazın yaşadığımız susuzluğu hatırlayın ve Diyanetin yaptığı açıklama sanırım bizlere Rabbin küçük bir dersi, imtihanı olsa gerek. Diyanet abdest alırken Kur an da geçen farz olan yerlerimizi yıkayalım ve su tasarruf edelim diyerek, tüm ülkeyi uyardı özellikle cuma namazlarında. Bu değildir ki pis olan diğer yerlerinizi yıkamayın. Elbette Allah ın huzuruna durmadan pis olan her yer yıkanacaktır, ama azami tasarruf yapıp israf etmeden. Bunu zora düştüğümüzde değil, her zaman yapalım, israfın dinimizde yeri olmadığını unutmayalım. Allah gusül abdestini anlatırken, tıpkı yukarıdaki ayetlerde geçen çok basit bir şekilde, CÜNÜP OLDUĞUNUZDA İYİCE TERTEMİZ YIKANIN DİYE EMRETMİŞTİR KUR ANDA. Bundan daha açık ve basit hüküm olur mu?  Ama bizler bunu çok basit görmüş ve bu emri yeterli bulmamışız. Hatırlayın gusül abdesti konusunda neler anlatılır.  Bu emri basit bulanlar, bakın işte nereden başlayacağız yıkamaya, sırası bile açıklanmamış, detaylandırılmamış Kur’an da demiyorlar mı? Tıpkı Musa peygamberimize, kurban edilmesini emrettiği hayvanın detaylarını sordukları gibi.

İslam ı yaşarken, Bakara suresi 67. ayetlerinde geçen ve bizlerin Rabbin çok basit ve kısa emirlerini yeterli görmediğimiz ve beşeri ilavelere ihtiyacın olduğunu söylediğimiz, o kadar çok şeyler var ki.BİZLERE DÜŞEN KUR’AN I ÇOK SADE VE AÇIK BİR ŞEKİLDE, HİÇBİR ETKİ ALTINDA KALMADAN OKUMAK, ARAŞTIRMAK VE ANLAMAYA ÇALIŞIP UYGULAMAKTIR. ALLAH SİZLERİ BU KİTAPTAN SORUMLU TUTUYORUM diyorsa, asla başka kitaplardan, bilgilerden, ekleme ve ilavelerden sorumlu tutmayacağını, hesap sormayacağını bilmeliyiz.

Allah gönül gözleri açık, aklıyla iman eden kulları arasına, bizleri de alması dileklerimle.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...