Ana içeriğe atla

BAKARA SURESİ 41, 42. AYETLER VE GÜNÜMÜZDE YAPTIĞIMIZ YANLIŞLAR.


Sizleri bu makalemde, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayetler, Bakara suresi 41 ve 42. ayetler olacaktır. Allah gönderdiği ayetlerini üzerinde düşünmemizi, akıl yürütmemizi ve hayatımıza geçirmemizi ister bizlerden. Gelin bizde Allah ın emrettiği yoldan bu ayetleri anlamaya çalışalım. 

Bakara 41–42: Bunun için de, size geçmişte bildirilmiş olan haberleri doğrulayıcı nitelikte indirdiğim BU VAHYE İNANIN; ONUN GERÇEKLİĞİNİ İNKÂR EDENLERİN ÖNCÜSÜ OLMAYIN; mesajlarımı küçük bir kazanca değişmeyin ve Bana, yalnızca Bana karşı sorumluluk bilinci taşıyın! HAKKI BATIL İLE ÖRTÜP BİLE BİLE GİZLEMEYİN.

Bu ayet üzerinde düşünelim önce, HAK olan nedir? Sanırım hepimiz hak olanın KUR’AN olduğunu söyleyeceksiniz. Çok doğru gerçekten HAK olan, Allah katından gelen KUR’AN dır. Şimdide bu düşüncemizi destekleyen yani HAK olanın ve bizlerin sarılması gereken kitabın yalnız ve yalnız KUR’AN olduğunu söylediği, diğer ayetlerden birkaç örnek hatırlayalım.

Bakara 2: Bu, kendisinde şüphe olmayan, MUTTAKİLER İÇİN YOL GÖSTERİCİ BİR KİTAPTIR.

Bakara 121: KENDİLERİNE VERDİĞİMİZ KİTABI GEREĞİ GİBİ OKUYANLAR, İŞTE ONA İMAN EDENLER BUNLARDIR. Kim onu inkâr ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

Furkan 1: FURKAN’I ÂLEMLERE BİR UYARICI OLSUN DİYE, KULUNA İNDİREN (ALLAH) NE YÜCEDİR.

Sanırım apaçık ayetleri, izah etmeye gerek yok. Hepsinde anlatılmak istenen, Kur’an a sarılmamız ve onu gereği gibi okuyan ve ona sarılanların gerçek iman edenler olduğu anlatılmaktadır. Araf 170. ayetinde de, Kitaba sımsıkı sarılanlardan behsediyor. Kitapdan kasıt elbette Kur’an, başka bilgiler yada sözler/hadisler değil. Yalnız Allah ın sözlerinden/hadislerinden bahsediliyor. Allah nasıl bir yolu izlememiz gerektiği konusunda, anahtarı elimize vermiş, fakat biz inatla o anahtarı elimize almak istemiyoruz. Sizce şu sözleri söyleyen Yaradan, bizlerin yöneleceği kitabın anahtarını vermiyor mu?

Zühruf 44: DOĞRUSU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜTTÜR. İLERİDE ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.

Bu hükmü veren Yüce Rabbimiz, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, ondan imtihan edeceğim dedikten sonra, acaba bizleri Kur’an ın dışından da, bugün söyledikleri gibi, ciltlerce dolusu beşeri fıkıh kitaplarından ve mezheplerin dine yaptığı ilavelerden de sorumlu tutar mı? İşte bizler İslam ı böyle yaşıyoruz. HAKKA ÖYLE BATIL KARIŞTIRIYORUZ Kİ, HAK OLAN BATILIN İÇİNDE KAYBOLUYOR. Allah Bakara 41. ayetinde, size indirdiğim vahye inanın ve onun gerçeklerini inkâr edenler gibi olmayın diye açıkça bildiriyor. Peki, bizler apaçık vahyin sözleri için neler diyoruz? 

Allah yalnız Kur’an ın ipine sarılın dedikçe, yalnız Kur’an ile iman olmaz diyoruz. Allah Kur’an da hiçbir eksik bırakmadık diyor, Kur’an da her bilgi yoktur, özet bilgileri içerir diyoruz. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyor, Allah ın elçisi de dinde tıpkı Allah gibi hüküm koyma yetkisi vardır diyoruz. Şefaat tümden bana aittir diye apaçık bildiren Allah ın ayetine inantla Resuller, din ulemalarıda, veli kişilerde şefaatçidir demiyor muyuz? Tüm bunları söyleyenler, Allah ın apaçık hükümlerini inkâr etmiş olduklarının artık farkına varmalıdır. Yoksa hesap günü çok üzülenlerin safında olacağı çok açıktır.

Değerli dostlar, ayetin dikkat çekici uyarısı olan, Bakara suresi 42. ayette, Rabbimiz bizleri çok açık bir şekilde uyarıyor ve ne diyordu? HAKKI BATILLA KARIŞTIRIP DA, BİLE BİLE HAKKI GİZLEMEYİN. Ne dersiniz, günümüzde hakkı batılla karıştırdığımızın farkın damıyız bizler? Bunca hatayı nasıl yapabiliyoruz? Yoksa gözlerde perde, gönüllerde mühür mü var? Allah ın apaçık söylediği sözlerin üzerinde düşünmeden, Allah ın Kur’an bütünlüğünde, ne anlatmak istediğini anlamadan, ataların inançlarına delil aramak adına Kur’an a bakarda, ayetlerde geçen kelimelerin anlamları ile oynarsak, ancak kendimizi aldatmış ve oyalamış oluruz.

HAK VE GEÇERLİ OLAN, SORUMLU OLDUĞUMUZ, YALNIZ ALLAH KATINDAN GELEN KUR’AN DIR. ÇÜNKÜ ALLAH HÜKMÜME, HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYOR. RESULÜNÜ ALLAH A ORTAK ETMEYE ÇALIŞIRCASINA, “NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYEMİ GÖNDERDİ” DİYENLER, ŞİRK BATAĞINA BATTIĞINI UNUTMAMALIDIRLAR. LÜTFEN HAKKI BATILLA GİZLEMEYELİM, YOKSA RABBİN HIŞMINDAN ASLA KURTULAMAYIZ ve mahşer günü pişman olanların safında oluruz.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...