Ana içeriğe atla

ALLAH IN SINIRLARINI AŞARAK, KAFİRLERDEN OLMAK İSTEMİYORSAK.



Bugünkü yazımda, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, BİR MÜSLÜMAN İNANCINI, HANGİ SINIRLAR İÇİNDE YAŞAMALIDIR. ALLAH’IN RESULÜNÜN DİN ADINA SINIRLARI NEYDİ? BİZLERİN SINIRLARININ NE OLMASINI ALLAH BİZLERDEN İSTİYOR. Gelin bu soruların cevabını, sorumlu olduğumuz ve bizlere yol gösterici olarak gönderilen, Kur’an dan anlamaya çalışalım. Allah bazı ayetlerinde dikkatimizi çekerek, şöyle bir uyarıda bulunur. “ ALLAH SINIRI, HADDİ AŞANLARI SEVMEZ.” Bu uyarıda yapılan had, sınır nedir burası önemli. Bakın size öyle bir örnek vermek istiyorum ki, Allah ın Resulü daha yaşıyor. Bu durumdayken Allah ın Resulünün bazı tebliğlerine uymak istemeyenleri uyarıp, hangi kitaba, kime sıkıca bağlanmalarını istiyor Allah.

Ali İmran 101: Size Allah’ın ayetleri okunup dururken ve Allah’ın Resulü de aranızda iken dönüp nasıl inkâr edersiniz? KİM ALLAH’A SIMSIKI BAĞLANIRSA, KESİNLİKLE O, DOĞRU YOLA İLETİLMİŞTİR.

Ayete lütfen dikkat edelim. Hitap edilen insanlar Allah a, Resulüne ve kitaba iman etmeyenler değil, ÇÜNKÜ AYETLERİ OKUYORLAR, TEBLİĞ ALIYORLAR. Yoksa Allah Resulüne ve kitaba iman etmeyenlere neden söylesin bunları. Ama inananlar arasında, yapılan bir yanlışa dikkat çekiliyor. Bir problem var Resulü ile bir kısım iman etmekte zorlananlar arasında. Bazı ayetlere yüz çeviriyorlar, inanmak istemiyorlar. Çünkü ne diyor, Allah ın resulü de aranızda. Lütfen bunu doğru anlamaya çalışalım. Hatırlarsınız cahiliye döneminden örnekleri verilir Kur’an da. Bazı kişiler Kur’an a inanalım ama atalarımızın inançlarını da yaşayalım dediklerini biliyoruz ama Allah bu istekleri asla kabul etmiyor. Demek ki iman edilecek, rehber alınacak, yalnız Allah ın katından gelen kitap olduğu çok açık anlaşılıyor. ŞUNU ÇOK NET ANLIYORUZ, ALLAH IN RESULÜ YALNIZ KUR’AN I TEBLİĞ ETTİĞİ İÇİN, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANIYORDU. Ona asla ilave edemeyiz, emin olmadığımız bilgileri din diye yaşayamayız. HÜKÜM VEREN YALNIZ ALLAH DIR, HÜKMÜNE HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEZKUR’AN IN SINIRLARINI AŞAMAYIZ. Lütfen bu ayetleri unutmayalım.

Bu ayetin iki ayet sonrasında, Allah bizlerin uymamız ve bağlanmamız gereken kitabın Kur’an olduğunu da bakın nasıl açıklıyor. ”HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE (KUR’AN’A) SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN.” Buradan da çok açık anlıyoruz ki, Allah ın hududu sınırları Kur’an mış. Allah ın koyduğu sınırları aşan, haram demediği şeylere de haram diyenleri de uyarıyor ve bakın ne diyor.

Maide 87: Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. ALLAH SINIRI AŞANLARI SEVMEZ. (Diyanet vakfı meali)

Demek ki Allah ın sınırları, Kur’an da belirtilmiş. Hatta Kur’an bir ayetinde şöyle uyarır. “ALLAH’IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEYENLER. SAPIKLARIN TA KENDİLERİDİR.”. Rabbimizin haram demediği bir şeye haramdır, yasaktır dersek, Allah ın sınırlarını aşmış oluruz. Allah ın da bu sınırları aşanları sevmediğini açıkça belirtiyor. Ne dersiniz, bu ayetten alacağımız kıssadan hisseyi düşünürsek, bizler İslam toplumu olarak, Allah ın sınırlarını aşmayan bir toplum olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Yüzünüzdeki tebessümü hissediyorum. Peki, Allah ın Resulünün durumu nasıldı. Kur’an ın dışından, dini yönlendirme ve ilaveler yapma gibi bir düşüncesi var mıydı? 

Enbiya 45: De ki: BEN SADECE, VAHİY İLE SİZİ İKAZ EDİYORUM. Fakat sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar. 

Enam 19: ….BU KUR’AN BANA, KENDİSİYLE SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARMAM İÇİN VAHYOLUNDU…. 

Ahkaf 9: De ki: “Ben türedi bir peygamber değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.” 

Ayetlerden de anlaşılacağı gibi, Allah özellikle Resulünün, yalnız Kur’an a uyacağını belirtiyor ayetlerde. Sizce neden olabilir? Allah bilmiyor mu Resulünün yalnız Kur’an a uyacağını. Elbette biliyor. Bu uyarılar bizlere, bizlerin yanlış yapacağımızı bildiği için bizleri uyarıyor Allah. Lütfen düşünmeden okuyup geçmeyelim. Allah ın Resulü, ben yalnız Kur’an a uyarım dedikçe, bugün bizlerin genel çoğunluğu inatla, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, Resulün hadisleri ve fıkıh olmasaydı ne namazımızı kılabilirdik ne orucumuzu tutabilirdik deme yanlışını yapıyoruz ve Allah ın Resulüne Allah, Kur’an ın misli kadar hüküm koyma yetkisi vermiştir demekten çekinmiyoruz. Böylece Kur’an ın sınırlarını aşmış, kendimize yeni bir din yaratmış oluyoruz, ama bunun farkında bile değiliz. Ne kadar ilginç, ALLAH IN RESULÜ BEN YALNIZ KUR’AN A UYARIM DİYOR, BİZLER İSE KUR’AN YETERSİZDİR ÖZETTİR, HER BİLGİ YOKTUR DİYEREK KÂFİRLERİN SAFINDA YER ALIYORUZ. Hâlbuki Kur’an peygamberimizin yetki ve sorumluluklarından bahsederken, bakın neler diyor. “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)  “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. “(Rad 40) Cahiliye devrinde de yapılan yanlışı, bakın Allah nasıl uyarıyor.

Maide 77: De ki: “Ey Kitap ehli! HAKKIN DIŞINA ÇIKARAK DİNİNİZDE AŞIRI GİTMEYİN. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan da şaşmış bir milletin arzu ve keyiflerine uymayın.” 

Hak olanın ne olduğunu Allah, birçok ayetinde söylüyor ve HAK YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENDİR açıklamasını yapıyor. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyerek, HAK olanın en son gönderilen, yalnız Kur’an olduğu belirtiyor. Cahiliye dönemindeki insanlar, Allah ın gönderdiği kitabın sınırlarını aşarak, atalarının rivayet inançları ile şekillendirdiği itikatlarından dolayı Rabbimiz uyarıyor ve ne diyor? “HAKKIN DIŞINA ÇIKARAK, DİNİNİZDE AŞIRIYA GİTMEYİN” NE YAZIK Kİ BİZLERİN İNANCINDA SINIR KALMADI, HAKKIN SINIRINI İSE BİLEN YOK. Cahiliye dönemindeki toplumlara hitaben Kur’an, çok düşündürücü bir uyarıda bulunuyor. Allah ın gönderdiği kitapların sınırını aşanlara, Allah hüküm vermediği halde, bunlarda Allah katındandır diyenleri, bakın nasıl uyarıyor. Kıssadan hisse alana ne mutlu. 

Kalem 36–37: Size ne oluyor, NASIL HÜKÜM VERİYORSUNUZ? YOKSA SİZE AİT BİR KİTABINIZ VAR DA (BU BATIL HÜKÜMLERİ) ONDAN MI OKUYORSUNUZ?

Bu ayetten ders almayıp, Allah ın rehberi Kur’an ı yeterli görmeyip, Rahmanın sınırlarını aşanlara, Allah hüküm vermediği halde, bunlarda Allah ın katından dır diyenlere sormak istiyorum. SİZLER NASIL HÜKÜM VERİYORSUNUZ. BU SÖYLEDİKLERİNİZ KONUSUNDA, ALLAH KUR’AN DA HÜKÜM VERMEMİŞTİR. YOKSA ALLAH IN KİTABININ EŞ DEĞERİNDE, SİZE AİT BİR KİTABINIZ MI VAR. ONDAN MI OKUYORSUNUZ. İnanın çok büyük yanılgılar içindeyiz. Bu sapkınlık derecesine varmış, yanılgılarımızı fark edebilmek adına, hep birlikte batıldan uzak, Kur’an ın sınırlarını aşmadan, FURKAN ın ipine sarılalım. Allah Kurtuluşa ereceklerin bakın kimler olduğunu söylüyor. Lütfen bu uyarıları dikkate alalım, hesap günü çokkkkkk ama çok pişman oluruz. 

Bakara 5: İşte onlar, RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER ve KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR.

Muhammed 2–3: İman edip yararlı işler yapanların, RABLERİ TARAFINDAN HAK OLARAK MUHAMMED’E İNDİRİLENE İNANANLARIN GÜNAHLARINI ALLAH ÖRTMÜŞ ve hallerini düzeltmiştir. BUNUN SEBEBİ, İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI, İNANANLARIN DA RABLERİNDEN GELEN HAKKA UYMUŞ OLMALARIDIR. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır. 

Ayette açıkça Rabbimiz, Allah katından gelen Kur’an a uyan, onun sınırlarını aşmayan, yalnız onun ipine sarılan, emin olmadığı bilginin ardına düşmeyen kullarım, KURTULUŞA ERECEKTİR, ONLARIN GÜNAHLARI BAĞIŞLANACAKTIR dediği halde, bizler korkmadan, utanmadan yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, Kur’an iman adına bizlere yetmez demekten çekinmiyoruz. Allah daha önce gönderdiği kitapların dışına çıkan, kitabı yeterli görmeyip, atalarından intikal eden rivayetleri dinleştirip, Allah ın sınırlarını aşanlara bakın ne diyor.

Hucurat 16: De ki: “DİNİNİZİ ALLAH’A MI ÖĞRETİYORSUNUZ? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir, Allah her şeyi bilendir.” 

Lütfen bu ayet üzerinde dikkatle düşünelim. Ehli kitap, bugün bizlerin yaptığı gibi, Allah ın gönderdiği kitabı yeterli görmeyip, her bilginin olmadığı, herkesin anlayamayacağı bir kitap ilan ederek, Allah ın sınırlarını aşarak bir din yaratanlara, çok dikkat çekici uyarıda bulunuyor. DİNİNİZİ ALLAH’A MI ÖĞRETİYORSUNUZ? Evet, ne yazık ki bizlerde aynı yanlışı yapıyoruz ve Allah ın indirdiği dini detay sız, açıklanmamış bularak, HÂŞÂ ALLAH IN DİNİNİ, ALLAH A ÖĞRETMEYE KALKIYORUZ. Sonucunu da tüm İslam âleminde görüyoruz. 

Değerli din kardeşlerim. Allah ın Resulünün kayıtsız şartsız uyduğu kitabın, yalnız Kur’an olduğunu bizzat Kur’an söylüyorsa, bizlerin de yalnız ve yalnız din ve iman adına uyacağımız kitabın, yalnız Kur’an olduğunu unutmamalıyız. BİR BAŞKA DEYİŞLE, ALLAH IN SINIRLARI KUR’AN DIR. KUR’AN IN SINIRLARININ DIŞINA ÇIKAN, ALLAH IN SINIRLARINI AŞMIŞ DEMEKTİR. Kur’an dan son bir uyarı ile yazıma son vermek istiyorum. Rabbim cümlemizi, Kur’an ın sınırlarını aşmayan, Rabbin halis kulları arasına alsın inşallah.

Casiye 6: İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. ARTIK ALLAH’TAN VE O’NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR? 

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...