Günümüzde halk arasında, çok konuşulan hatta tartışılan bir konu vardır. “ALLAH KUL HAKKINI AFFETMEZ.” Bazı kişilerde, Allah'ın Kur’an'da böyle bir hükmü yok, Allah bana şirk koşmadığınız sürece, affetmeyeceğim günah yoktur, şeklinde cevap verirler. Bu karşılıklı düşünceden yola çıkarsak, Allah kendisine yapılan suçu affetmiyor ama insanların birbirlerine yaptıkları adaletsizlikleri affedebiliyor gibi bir sonuç çıkar ki, buda bizleri yanlışa götürür. Şunu lütfen unutmayalım. Birbirimize karşı yapılan adaletsizlikleri, haksızlıkları bizler nasıl affetmiyor ve bunu yapanların cezalandırılmasını istiyorsak, Allah’ta affetmez mutlaka cezalandırır. İman ettik demekle, yaptıklarımızdan kurtulacağımızı zannetmeyelim ki ona göre yaşayalım. Bu konu üzerinde düşünmeye başlamadan önce, sizlere hatırlatmak istediğim bir ayet var.
Nisa 31: EĞER YASAKLANDIĞINIZ BÜYÜK GÜNAHLARDAN KAÇINIRSANIZ, SİZİN KÜÇÜK GÜNAHLARINIZI ÖRTERİZ VE SİZİ ŞEREFLİ BİR YERE SOKARIZ. (Diyanet vakfı meali)
Peki, bu büyük günahlar neler olabilir sizce. Eğer bizler nefislerimizin esiri olmadan, bunların ayrımını doğru yaparsak, Allah elbette çok bağışlayıcıdır, günahlarımızın bir kısmını, belki de hepsini affedecektir. TABİ İŞLEDİĞİMİZ ONCA GÜNAHLARIN, HİÇBİRİNİN KARŞILIĞINI GÖRMEDEN AFFEDİLEREK, CENNETE GİDECEĞİMİZİ ZANNETMEYELİM.
Şura 42: ANCAK İNSANLARA ZULMEDENLERE VE YERYÜZÜNDE HAKSIZ YERE TAŞKINLIK EDENLERE CEZA VARDIR. İŞTE ACIKLI AZAP BUNLARADIR. (Diyanet vakfı meali)
İnsan 31: O, DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKAR. ZALİMLERE İSE ELEM DOLU BİR AZAP HAZIRLAMIŞTIR. (Diyanet meali)
Rum 57: O GÜN ZULMEDENLERE MAZERETLERİ FAYDA SAĞLAMAZ, ALLAH’I RAZI EDECEK AMELLERİ İŞLEME İSTEKLERİ DE KABUL EDİLMEZ. (Diyanet meali)
Nisa 168: MUHAKKAK ALLAH, İNKÂR EDENLERİ VE ZULMEDENLERİ NE BAĞIŞLAR, NE DE DOĞRU BİR YOLA ERİŞTİRİR. (Elmalı meali)
Nisa 48: Allah, KENDİSİNE ORTAK KOŞULMASINI ASLA BAĞIŞLAMAZ; BUNDAN BAŞKASINI, (GÜNAHLARI) DİLEDİĞİ KİMSE İÇİN BAĞIŞLAR. ALLAH'A ORTAK KOŞAN KİMSE BÜYÜK BİR GÜNAH (İLE) İFTİRA ETMİŞ OLUR. (Diyanet vakfı meali)
Demek ki Allah'ın bağışlamayacağına hükmettiği günahlar yalnız kendisini inkâr eden, ya da şirk koşanlar değil, topluma zulüm ederek haksız yere taşkınlıklar çıkaranları, adaletsizce halka hükmedenleri asla bağışlamayacağını söylüyor. Eğer Allah'ın ayetlerinden kendisine şirk koşmak hariç, her günahı bağışlarım diye anlarsak, adaletsiz bir hüküm çıkarmış oluruz Kur’an'dan. Allah kendisine karşı işlenen bir suçu affetmiyor ama kulunun kuluna karşı işlediği suçları affedebiliyor sonucuna varırız ki, bu anlayış asla Kur’an'ın adalet anlayışı değildir. BU DÜNYADA HATASINI GÖREN, KABUL EDEN, PİŞMAN OLARAK ALLAH'TAN BAĞIŞLANMAYI DİLEYEN HER İNSANI ALLAH AFFEDEBİLİR. Hatta kendisine bir zamanlar şirk koşmuş olsa bile. Bakın Hz. Musa kıssasından, bu konuda bir örnek ayet.
Bakara 54: MUSA, KAVMİNE “EY KAVMİM! BUZAĞIYI TANRI EDİNMEKLE KENDİNİZE BÜYÜK KÖTÜLÜK ETTİNİZ. HEMEN YARATANINIZA TÖVBE EDİNİZ VE KENDİNİZİ ISLAH EDİNİZ. BÖYLE YAPMANIZ YARATANINIZ KATINDA SİZİN İÇİN HAYIRLIDIR” DEMİŞTİ. ALLAH'DA TÖVBELERİNİZİ KABUL ETTİ. ÇÜNKÜ O, TÖVBELERİ KABUL EDENDİR; MERHAMET SAHİBİDİR. (Bayraktar Bayraklı meali)
BURADAN DA ŞUNU ANLIYORUZ. HATALARIMIZDAN DÖNEBİLECEĞİMİZ, PİŞMANLIKLARIMIZLA BAĞIŞLANMA DİLEYEBİLECEĞİMİZ YER BU DÜNYADIR. Eğer bu dünyada, imtihanımızı noktalamış ve son nefesimizi vermiş isek, bu konuda bağışlanma hakkımızı da kaybetmişiz demektir. Yalnız bağışlanma, affedilme konusunu doğru anlamalıyız. Bağışlayan, affeden yani şefaat gösteren yalnız Allah'dır. Onun adalet terazisinde de asla şaşma olmaz. Allah'ın adalet anlayışını lütfen, kendi nefsimizde değerlendirmeyelim, hata yaparız. Allah'ın affedeceği, bağışlayacağı konuları bizler çok fazla tahmin edemeyiz, ama kolay kolayda yaptıklarımızdan cezasız kurtulacağımızı zannetmeyelim.
Farkında değiliz Allah, yaptıklarımızın cezasını ya da mükâfatının bir kısmını, bu dünyada bizlere veriyor. Kur’an'a baktığımızda, Allah kendisine karşı nefsimizin etkisiyle yaptığımız yanlışların bir kısmını affedebileceğini söylüyor. Peki, kulun kula yaptığı adaletsizliği, zulmü, haksızlığı sizce affedeceğini söylüyor mu? İşte bu kısmı bence hepimiz çok dikkatle düşünmeliyiz. Kendimizi avutarak, yaptıklarımızdan bir çırpıda kurtulacağımızı zannetmeyelim. Yaptığımız adaletsizliklerin mutlaka karşılığını, huzuru mahşerde alacağız. Aşağıdaki ayet üzerinde, lütfen dikkatle düşünelim.
Ali İmran 185: HER CAN ÖLÜMÜ TADACAKTIR. ANCAK KIYAMET GÜNÜ YAPTIKLARINIZIN KARŞILIĞI SİZE TASTAMAM VERİLECEKTİR. KİM CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRILIP CENNETE KONURSA O, GERÇEKTEN KURTULUŞA ERMİŞTİR. ZİRA BU DÜNYA HAYATI, ALDATICI BİR ZEVKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Bayraktar Bayraklı meali)
Buradan da anlıyoruz ki, ben iman ettim demekle her türlü suçtan kurtulmak yok. Yaptıklarımızın mutlaka karşılığını göreceğiz. Az ya da çok. Adaletin temeli de bu anlayış değil midir? Hangimiz bizlere yapılan adaletsizlikleri, zalimlikleri, ihaneti sebepsiz affeder? BİZLER AFFETMİYORSAK, ALLAH'DA AFFETMEZ. Bizler affedilme konusunu, yani şefaati sanırım adalet anlayışından uzak anlıyoruz. Şöyle düşünelim, bu dünyada hapishaneler kimler içindir? Suç işlemiş insanlar için elbette. Bu kişilerin bir kısmı burada belirli bir zaman tutulur, yaptıklarına pişman olurlar cezalarını çekerler ve hapisten çıkar. Bir kısmı da öyle suçlar işlemiştir ki uslanması ve topluma ayak uydurması mümkün değildir, bunlarda ebedi hapiste kalır. BU ÖRNEKTEN YOLA ÇIKARSAK ŞEFAATİ, AFFEDİLMEYİ, EBEDİ CEHENNEMLİKLERİN HARİCİNDE, İŞLEDİKLERİ SUÇUN CEZASINI CEHENNEMDE ÇEKTİKTEN SONRA, ALLAH'IN BAĞIŞLADIKLARI, ŞEFAAT ETTİKLERİ VE CENNETİNE ALDIKLARI DİYE ANLARSAK, YANLIŞ OLMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM. ELBETTE ALLAH İSTEDİĞİ KULUNU CEHENNEMİN AZABINI GÖSTERDİKTEN HEMEN SONRADA, CENNETİNE ALIR, Bunun ölçüsünü, sınırını bizler bilemeyiz, takdir edemeyiz. BİLDİĞİMİZ TEK ŞEY, HERKESİN YAPTIĞININ KARŞILIĞINI BULACAĞI HÜKMÜDÜR. Allah'ın kesin bir hükmünü sizlere hatırlatmak istiyorum. Bakın ne diyor.
Meryem 71–72: İÇİNİZDEN, ORAYA UĞRAMAYACAK HİÇBİR KİMSE YOKTUR. BU, RABBİN İÇİN KESİNLEŞMİŞ BİR HÜKÜMDÜR. SONRA BİZ, ALLAH'TAN SAKINANLARI KURTARIRIZ; ZALİMLERİ DE DİZ ÜSTÜ ÇÖKMÜŞ OLARAK ORADA BIRAKIRIZ. (Diyanet vakfı)
Ayetten de anlıyoruz ki, hepimiz cehenneme uğrayacak, bu Allah'ın kesin bir hükmü. Ali İmran 185. ayette de dikkat ederseniz, KİM CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRILIP CENNETE KONURSA, O KURTULUŞA ERMİŞTİR DİYOR. Peki, bu uğramak, cehennemden kurtulmanın süresi ne kadar olacak? Bazı kişiler, Allah açıklık getirmediği halde, ben Müslüman’ım diyen cehenneme gitmeyecek ve cehennemin azabını Müslüman ibret için uzaktan görecek, oradan hemen cennete gidecek diyenler var. BUNU KİM SÖYLEDİ? KUR’AN'DA BÖYLE BİR AÇIKLAMA YOK. BU ANCAK BİZLERİN ADALETSİZ NEFİSLERİMİZİN, ADALET ANLAYIŞIDIR. İşte Allah'ın adaletini böyle basitleştirebiliyoruz, nefislerimizin işine öyle geliyor.
Hâlbuki ayetin son bölümünde ne diyor. Allah'tan sakınanları KURTARACAĞIZ. Peki, kurtarmak ne demek? Cehennemden alıp çıkarmak demek. Demek ki cezamızı çekeceğiz. Yaptıklarımızın karşılığını mutlaka bulacağız. Elbette Allah istediği kulunu, hemen cennetine de koyar onu bizler bilemeyiz, yorum dahi yapamayız. ÖNEMLİ OLAN CEHENNEMDEN KURTULMAKTIR, EBEDİ KALMAKTAN AFFEDİLMEKTİR, BAĞIŞLANMAKTIR. Bazı kişiler cehenneme giren bir daha çıkamaz diyor. Onlara sormak isterim, işlenen onca farklı suçun cezası hiç ayrım yapmadan, cehennemde ebedi kalmak mıdır, ya da hiç cezasız cennete gitmek midir? Onca farklı derecelerde yapılmış adaletsizlikler, haksızlıklar karşılığını nasıl bulacak? BU DÜNYADA BEŞERİN ADALETİNE BİLE YAKIŞTIRAMADIĞIMIZ BİR ADALET ANLAYIŞINI, NASIL ALLAH'A NİSPET EDERİZ. Aşağıda sizlere yazacağım ayet, aslında tüm sorularımıza cevap veriyor ve cehenneme gitmiş ama cennet umuduyla bekleyenleri anlatıyor.
Araf 46: CENNET İLE CEHENNEM ARASINDA BİR ENGEL VARDIR. O (ENGELDEKİ) YÜKSEK YERLER ÜZERİNDE DE DEĞERLİ ŞAHSİYETLER OLUR. HERKESİ YÜZLERİNDEN TANIRLAR. CENNETLİK AHALİYE ŞÖYLE SESLENİRLER: “ESENLİK VE GÜVENLİK SİZEDİR (SELAMUN ALEYKUM)” BUNLAR, HENÜZ CENNET’E GİRMEMİŞ OLANLARDIR AMA ORAYA GİRME UMUDUNDADIRLAR. (Süleymaniye vakfı)
KUR’AN'DA CEHENNEMİN, EBEDİ KALICILAR İÇİN YARATILDIĞINA DAİR HİÇBİR BİLGİ YOKTUR. TAM TERSİNE ÖZELLİKLE, BAZI SUÇLARI ALLAH KUR’AN'DA SAYAR VE BUNLARI İŞLEYENLER, EBEDİ CEHENNEMDE KALIR DİYE DE ÖZELLİKLE BELİRTİR. Demek ki bunun dışında kalanlar, cezalarını çektikten sonra çıkıyor, cennete giriyor demektir. Allah öyle adaletli ki cennette, cehennemde kat kat ve farklı değerde hazırlanmış, yaptıklarımızın karşılığı burada, hiç eksiksiz bizlere sunulacak. Allah yinede ümitsizliğe kapılmasın diye kulları, kendi nefislerine karşı haddi aşanlara moral vererek, karamsar olmayın, sizler pişman olup doğru yola yönelirseniz, nefislerinin esiri olanları affedebilirim diyor. Nefislerin esiri olma konusunu, lütfen doğru anlamaya çalışalım.
Zümer 53: DE Kİ: EY KENDİ NEFİSLERİ ALEYHİNE HADDİ AŞAN KULLARIM! ALLAH'IN RAHMETİNDEN ÜMİT KESMEYİN! ÇÜNKÜ ALLAH BÜTÜN GÜNAHLARI BAĞIŞLAR. ŞÜPHESİZ Kİ O, ÇOK BAĞIŞLAYAN, ÇOK ESİRGEYENDİR. (Diyanet vakfı meali)
Tüm bu bilgilerden yola çıkarak şunu söyleyebiliriz. Allah zulmedenlerin, zalimlerin mutlaka karşılığını verecektir. İster kul hakkı, ister kamu hakkı yiyenler olsun, mutlaka Allah katında cezasını bulacaktır. BU KONULARDA AFFIN SINIRINI, DERECESİNİ YALNIZ ALLAH BİLİR. Kişinin hakkına tecavüz etmiş, kişiyi geri dönüşü olmayan zarara sokmuş bir kişiden, helallik alması dahi, Allah katında onu kurtarmayabilir. ÇÜNKÜ BU DÜNYADA DİN VE İMAN ADINA BİR SUÇUN CEZASININ VERİLMESİ, YA DA AFFEDİLMESİNİN YETKİSİ, YALNIZ ALLAH'A AİTTİR. Bizlere düşen, yaptığımız yanlışların farkına vararak, tekrarlamamak olmalıdır. Allah, nasıl olursa bizi affeder anlayışı, bizleri doğruya götürmez, tam tersine hatada azgınlaşmamızı sağlar. Bir Müslüman Allah'a ve elçisine iman ediyorsa, cehenneme gitmez, ceza çekmez, Resulün şefaatiyle cehennem azabından kurtulur anlayışı, bizleri ne yazık ki Kur’an yolundan saptırmış ve rehavete düşürmüştür. LÜTFEN ALLAH'IN ADALETİNİ, KENDİ NEFSİMİZDE BASİTLEŞTİRMEYELİM, YA DA ZORLAŞTIRMAYALIM, YOKSA CEHENNEMİN KALICILARINDAN OLURUZ. Allah bağışlayıcıdır, sınırsız affedicidir ama asla adaletsiz değildir. Bunu da lütfen unutmayalım. Bizlerin istemediği bir adalet anlayışını, lütfen Allah'a nispet etmeyelim. Unutmayalım ki yapılan her şeyin bir karşılığı vardır.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Yorumlar
Yorum Gönder