Ana içeriğe atla

MUKABELE VE HATİM KONUSU ÜZERİNE......





Bizler inancımızı her konuda olduğu gibi, Kur’an’ı okurken de yanlış bilgilerin etkisinde okuyoruz. Bu bilgiler ışığında İslam’ı yaşadığımız sürece, Allah’ın rehberi, nuru Kur’an’dan da gereği gibi asla istifade etmemiz mümkün olmuyor. Bizler Kur’an’ı neden okuruz? Önce bu sorunun doğru cevabını bulmalıyız. Kur’an’ı bizler sevap kazanmak için mi okuyoruz, yoksa…? Çünkü öyle söyleyenleri, çok fazla duyarız. Bu durumda Kur’an’ı okumalıyız, ama nasıl okumalıyız? Hemen kendimize soralım, SEVAP ALLAH KATINDA NASIL KAZANILIR. Tabi sevap kelimesinin de doğru anlamını bilmemiz, bu arada şart. SEVAP, ALLAH’IN EMRETTİĞİ VE YERİNE GETİRDİĞİMİZDE HOŞNUT OLDUĞU İŞLERİ YAPTIĞIMIZDA, Allah’ın vereceği ödül, takdir diyebiliriz özet olarak. Farklıda tarif edebilirsiniz elbette.

Allah Kur’an’ı okuyun, okunduğunda dinleyin diyor bizlere. Peki, neden istiyor okumamızı ve dinlememizi? Allah gönderdiği emirlerini anlamamız, üzerinde düşünmemiz ve daha sonrada bu hükümleri hayatımıza geçirmemiz için, YANİ ALLAH TEBLİĞİNİN, KULLARINA ULAŞMASINI İSTİYOR, BURASI ÇOK ÖNEMLİ. Günümüzde özellikle Ramazanda, mukabeleler, hatimler, Kur’an okuma yarışları yapılır. Mukabele bildiğiniz gibi, Kur’an’ı karşılıklı okuma ya da dinleme şeklinde yapılır. Bir kişi Kur’an’ı başından sonuna kadar okuduğunda, hatim etmiş olur. Bunlar elbette güzel şeyler ama Allah Kur’an’ı bizlerin okumamızı isteme amacına, maksadına uyan bir okumamı yapılıyor, burası çok önemli. Maksada uymayan bir okuma yapılıyorsa,OKUDUĞUMUZDA ALLAH’IN ALMAMIZ GEREKEN TEBLİĞİNİ ALAMIYORSAK, BÖYLE BİR OKUMA, ALLAH’IN BİZLERDEN İSTEDİĞİ OKUMA OLAMAZ. 

Bu maksatla okunan Kur’an’ı, acaba okuyanda, dinleyende anlıyor mu? YANİ TEBLİĞ BİZLERE, KUR’AN’I DİNLEYENLERE ULAŞIYOR MU? Allah’ın bizlere önerisi nedir, nasıl bir kul olmamızı istiyor bizlerden, bunu bu okumalarda öğrenebiliyor muyuz? Ne yazık ki hayır. ÇÜNKÜ KUR’AN’I ANLAMADAN ARAPÇA OKUYOR, ANLAMINI BİLMEDEN DİNLİYORUZHATTA KUR’AN’I ANLAMASANDA ARAPÇASINDAN OKUMANIN ŞART OLDUĞUNU SÖYLEYENLER, MEALİNDEN/TERCÜMESİNDEN OKURSANIZ NE SEVAP KAZANIRSINIZ, NEDEN BU OKUMA HATİM SAYILMAZ DİYENLERİ BİLE DUYARSINIZ. TOPLUMU BU YANLIŞ DÜŞÜNCEYE YÖNLENDİRMELERİNİN NEDENİ, KUR’AN’IN ANLAŞILMASININ ÖNÜNE SET ÇEKMEK VE YAŞANAN MEZHEPLERİN ÖĞRETİSİ OLAN RİVAYET VE SANI BİLGİLERİN NASIL KUR’AN İLE ÇELİŞTİĞİNİN FARKEDİLMEMESİ ADINADIR.

Ondan sonrada bu okunan Kur’an’ın, bizlere sevap getireceğini söyleyenlere inanıyoruz. Sevap kazanmak için, bizlerin ÖNCE ALLAH’IN VAHYİNİ ANLAMAMIZ GEREKTİĞİNİ ve bu doğrultuda Allah’ın bizlerden istediklerini, hayata geçirmemizin şart olduğu bilincinde olmalıyız.. Eğer okunanı anlıyor ve üzerinde düşünebiliyorsak, BU BİZLER İÇİN İLK EYLEMDİR Kİ, BUNDAN SONRAKİ DAVRANIŞLARIMIZDA ÇOK ÖNEMLİ VE ETKİLİ OLACAKTIR. Allah’ın bizden istediklerini öğrenip, bunları fiilen yerine getirmemiz, bizlere sevap yani ödül, puan kazandırır.

Anlamını bilmeden Kur’an’ı okumamızın ve dinlememizin, bizlere sevap kazandıracağını söylemek ve inanmak, Kur’an ın özüne, indirilme amacına, bizlerin tam vakıf olamadığımızı gösterir.  Lütfen şöyle düşünün. Okulda öğretmen öğrencilerine, bir kitap veriyor ve bu kitabı okuyun, bu kitaptan sizleri sözlü imtihan yapacağım diyor. Bakın öğretmen kitabın yalnız okunmasını değil, kitaptakilerin anlaşılmasını istiyor olmalıki, onun kontrolünü imtihan ederek anlamaya çalışıyor. Sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır. Sevap konusunu, bu örnek ışığında değerlendirmemiz bizim Kur’an’a bakış açımızıda değiştirecektir. Unutmayalım lütfen, Allah bizleri Kur’an’dan imtihan ettiğini, Kur’an’dan sorumlu tuttuğunu açıkça bildirmiştir. 

Kur’an’ı yalnız Ramazan da değil, her zaman mutlaka anladığımız dilden okumalıyız. Kur’an nesir yani düz yazıdır, bilim kitabıdır, rehberdir, Allah’ın mesajıdır. Onu makamla, anlamadığımız dilden okuyarak, bizlere faydasının olacağına lütfen artık inanmayalım. Aynı makamla, kendi dilimize Türkçeye çevirerek, bir ayeti okuyun bakalım, ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız. Yüzlerce yıldır bizleri aldattılar ve Kur’an ile aramıza girdiler. KUR’AN’I OKUMAK VE ANLAMAK GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİDİR VE BU FARZDIR ALLAH’IN EMRİDİR. 

KUR’AN’I ANLAYARAK OKUMAK VE ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK, BİR MÜSLÜMAN’IN İLK YAPMASI GEREKEN DAVRANIŞIDIR. Bunu yapmadan, Allah’ın diğer emirlerini, doğru bir şekilde yerine getirmemiz mümkün olamaz. BİZ MÜSLÜMANLAR, ALLAH’IN İMTİHAN ETTİĞİNE HÜKMETTİĞİ KİTABI, HİÇ ANLADIĞIMIZ DİLDEN OKUMADAN, İMTİHANIMIZI VERECEĞİMİZE İNANIYORUZ. SİZCE BU DÜŞÜNCEYİ AKIL, MANTIK ONAYLIYOR MU? İşte bizler inancımızı böyle yaşıyoruz, sonucunuda elbette görüyoruz acı, keder, mutsuzluk ve savaş. İnancımızı birilerinin sözlerine endeksleyerek yaşayamayız. Bunu Allah yasaklıyor ve elçisinin bile Allah ile kulu arasında olamayacağının örneğini veriyor ve diyor ki, KULUM İLE ARAMDAN ÇEKİLBunu söylemesinin nedeni, Allah gönderdiği Kur’an ile bizleri baş başa bırakıyor ve imtihanımızı Kur’an’dan yaptığının açıklamasını yapıyor bizlere. 

Bizler Kur’an okumanın özüne, ne yazık ki vakıf olamadık. Kur’an’ı diriye değil, ölünün arkasından okuma yarışına girdik. Allah bu konuda açıklama yaptığı ve ölülere işittiremezsiniz, yani onlara artık faydası olmaz, sizler Kur’an’dan bu dünyadayken faydalanacaksınız dediği halde, Allah’ın kelamını anlayarak okumadığımız için, Allah Kur’an’da ne emrediyorsa tersini yapıyoruz. Anlamını dahi bilmeden Kur’an’ı ölmüşlerimize okuduk. Allah bizlere, akıl fikir versin. Kur’an okuma konusunu, o kadar ileri götürdük ki ayetleri, sureleri kişiler arasında bölüştük, evlerimizde kendimiz okuyup, daha sonra hatim yaptık, sevabını da şu kişilere hediye ettik dedik. Değerli kardeşlerim, Kur’an’ı herkes kendi şahsı için okur ama anlamını bilmeden değil. KUR’AN SEVAP MAKİNASI DEĞİL, YOL GÖSTERİCİ BİR REHBERDİR, LÜTFEN ARTIK BU GERÇEĞİN FARKINA VARALIM. Allah Kur’an’ı neden Arapça indirdiğini açıkalrken, O TOPLUMUN DİLİYLE İNDİRDİK Kİ, TEBLİĞİMİZİ ANLASINLAR VE BAHANELER BULUP, ARAP TOPLUMA BAŞKA DİLDE BİR KUR’AN MI İNDİRİLİR DEMESİNLER DİYE, ONLARIN KENDİ DİLLERİNDEN İNDİRDİK DİYOR. Buradan da anlıyoruz ki Rabbimiz bizlerin, indirdiği Kur’an’ı mutlaka anladığımız dilden okumamızı istiyor.

İslam toplumunu istedikleri gibi yönetmek isteyenler, nesir yani düz yazı olan Allah’ın emirlerini/ayetlerini bir makamla, kulağa hoş gelecek şekilde okutarak, başka dillere çevrilmesini ve toplumun ayetleri anlamasını önlemişlerdir. Bunun tek bir nedeni vardır. BEŞERİN YARATTIĞI, MEZHEPLERİN ÖĞRETİSİ OLAN FIKIH İNANCININ KOYDUĞU KURALLARIN, KUR’AN İLE KARŞILAŞTIRILMAMASI VE YANLIŞ BİLGİLERİN FARK EDİLMEMESİ ADINADIR.  Değerli kardeşlerim. Kur’an’ı her zaman bolca okuyalım ve üzerinde dikkatle düşünelim. Ama anlamını bilmeden değil, MUTLAKA ANLADIĞIMIZ DİLDEN OKUYALIM Kİ, ALLAH’IN TEBLİĞİNİ İLK ELDEN ARACISIZ ALABİLELİM VE HAYATIMIZA GEÇİRELİM. 

Kur’an’ın her dile tam çevrilemeyeceğini söyleyenlere, lütfen inanmayalım. İnananlar mahşer günü, pişman olanların safında olacaklarını unutmamalıdırlar. HÂŞÂ, ALLAH’IN KULLARINA İZAH EDEMEDİĞİNİ, YARATILMIŞ KULLARI MI ÇIKIP, ARACILIK YAPARAK KUR’AN’I ANLATMAYA ÇALIŞIYOR. Rabbimiz her dile çevrilemeyen bir nur-ışık-mesaj gönderip, asla tüm kullarını böyle bir kitaptan sorumlu tutmaz. Bunları söyleyenler, Allah’a ve nurlu kitabına iftira atanlardır, din tacirleridir, menfaat şebekeleridir, lütfen artık böyle insanların tuzağına düşmeyelim.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...