Ana içeriğe atla

Kur'an Da Bazı Ayetlerde, Neden Biz Diye Geçer?


Kur’an’da bazı ayetlerde, BİZ diye çoğul şekliyle geçer. Acaba bu şekilde geçmesinden ne anlamalıyız? Önce şunu belirtmek isterim. Bu kelimeyle Allah, elbette yönetimde hüküm verirken, benim ortaklarım var anlamında söylemiyor. Çünkü Kur’an’da birçok ayetinde, ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, hüküm verenlerin en hayırlısı yalnız benim diye bizleri uyarır. Kur’an ayetlerini anlamaya çalışırken, mutlaka diğer ayetlerle bağlantılı anlamalıyız. Bir birinden kopuk anlamaya çalışıp, kelimelere kendimiz anlamlar verirsek, kesinlikle yanlış anlarız. Çünkü Allah, hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyerek bizleri bilgilendirmiştir. Kur’an’da birçok ayetinde, bizzat yaratıcının yalnız kendisi olduğunu anlatmak adına, BEN kelimesini özellikle kullanmıştır. Birkaç örnek verelim.

Mümin 60: RABBİNİZ, “BANA DUA EDİNİZ, DUANIZA CEVAP VEREYİM. BANA KULLUK ETMEYİ GURURLARINA YEDİREMEYENLER, ALÇALMIŞ OLARAK CEHENNEME GİRECEKLERDİR” BUYURMUŞTUR. (Bayraktar Bayraklı)

Zariyat 56: BEN CİNLERİ VE İNSANLARI, ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM. (Diyanet meali)

Bakara 40: EY İSRÂİLOĞULLARI! SİZLERE VERDİĞİM NİMETLERİ HATIRLAYINIZ. SİZ BENİM EMRİMİ YERİNE GETİRİNİZ Kİ, BEN DE SİZİN İSTEĞİNİZİ YERİNE GETİREYİM. SADECE BENDEN ÇEKİNİN. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bakara 186: KULLARIM SANA BENİ SORDUKLARINDA DE Kİ BEN ÇOK YAKINIM; BANA DUA ETTİĞİNDE, DUA EDENİN İSTEĞİNE KARŞILIK VERİRİM. O HALDE, BENİM DAVETİME UYSUNLAR VE BANA GÜVENSİNLER Kİ DOĞRU YOLU BULABİLSİNLER. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayetlerden de anlıyoruz ki tek ilah, hüküm veren, yardım eden yalnız Allah’tır, asla ortağı yoktur. Peki, biz kelimesiyle bu ayetlerde Allah neyi kast ediyor olabilir? Bunun elbette birçok anlamı vardır. Biz kelimesinin geçtiği ayetlere baktığımızda, ALLAH’IN EMRİNİ YERİNE GETİREN, melekleri kast ettiği anlaşılıyor. Bu konuda birkaç örnek verelim.

Hicr 9: ŞÜPHESİZ O ZİKR’İ (KUR’AN’I) BİZ İNDİRDİK BİZ! ONUN KORUYUCUSU DA ELBETTE BİZİZ. (Diyanet meali)

Enbiya 16: BİZ, GÖKLERİ DE YERİ DE BUNLAR ARASINDAKİLERİ DE EĞLENİP EĞLENDİRELİM DİYE YARATMADIK. (Diyanet meali)

Bakara 106: BİZ, DAHA İYİSİNİ VEYA BENZERİNİ GETİRMEDİKÇE, BİR ÂYETİ ORTADAN KALDIRMAYIZ VEYA UNUTTURMAYIZ. ALLAH’IN HER ŞEYE GÜCÜ YETTİĞİNİ BİLMEZ MİSİN? (Bayraktar Bayraklı)

Bakara 119:  ŞÜPHESİZ Kİ BİZ SENİ BİR AMAÇ İLE MÜJDELEYİCİ VE UYARICI OLARAK GÖNDERDİK. SEN CEHENNEM HALKINDAN SORUMLU TUTULMAYACAKSIN. (Mehmet Okuyan)

Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi insanlar, cinler, meleklerin yaratılmasında Allah, ben yarattım şeklinde geçer. Ama dünyanın, kâinatın yaradılışından, KUR’AN’IN TEBLİĞ EDİLİŞİNDEN, imtihan olan bizleri takip eden meleklerin, içinde olan konulardan bahsederken ise, BİZ kelimesini özellikle kullanır. Buradan da anlaşılıyor ki, Allah kendi hükümranlığında, düzenin işlemesi adına yardımcı olan meleklerinden bahsederken, özellikle BİZ kelimesini kullanarak, aslında hem melekleri onurlandırıyor, hem de Allah şefkatini, sevecenliğini, yüceliğini gösteriyor. Biraz daha Kur’an merkezli dikkatle düşündüğümüzde, aslında bizlere çok önemli bir örnek olduğunu da görüyoruz Rabbimizin. Yüceliğini tahmin bile edemediğimiz, hatta hayallerimize bile sığdıramadığımız O yüce Rabbimiz bile, tek başına hükmetmek yerine kendisine yardımcılar seçiyor ve onları da onurlandırarak görevler veriyor. 

Yüksek makamlarda olan kişiler, topluma hitap ederken, kendisinin özel konuları dışındaki konularda, ben diye hitap etmez, BİZ diye hitap eder. Bu makamın verdiği gücün, topluma karşı saygısından dolayıdır. Hatta bazen topluma saygısı olmayan bazı liderler, sözlerinde sürekli BEN ŞÖYLE YAPTIM, BEN BÖYLE YAPTIM diye kendisini över. Ama bu toplum tarafından hiç hoş karşılanmaz. Allah bizleri yönetecekleri, ehil insanlardan seçmemizi emreder ama onlara da dönerek, YÖNETİMİ TEK BAŞINIZA YAPMAYIN ŞURAYA DANIŞARAK, BİRLİKTE YÖNETİN EMRİNİ VERİR. Aslında tüm bu bilgilerden alacağımız çok öneli dersler vardır. Tabi aklını kullananlar ancak bundan ders alır.

Bizlerde aynı yöntemi kullanırız. Bir işyeri sahibi, işçileri ile bazen konuşmalarında, bu fabrikayı BİZLER el ele vererek bu hale getirdik, şeklinde işçileri onurlandıran, onlara çalışma şevki veren sözler söylerler. Kur’an’da geçen BİZ kelimesini de bu manada anlamalıyız. Diğer dillerde ve bizlerin dilinde de bazen tekil kişi olmasına rağmen, saygıdan karşımızdaki kişiye hitap ederken, sen demek yerine SİZ diye hitap ederiz. Bu saygının ifadesidir. Kur’an’da geçen biz kelimesini, bu mantık doğrultusunda anlamalıyız. 

Bakara 130. ayette, Hz. İbrahim’den bahsederken, BİZ onu dünyada seçtik ifadesini kullanır. Burada biz kelimesinin özellikle kullanılmasının bir nedeni vardır. Hatırlarsanız başka bir ayetinde Allah, sağımızda ve solumuzda yaptıklarımızı kaydeden meleklerin olduğundan bahseder. Bu ayette biz kelimesinin kullanılmasının asıl nedeni, meleklerin her an Hz. İbrahim in davranışlarını kayda alarak, onun güzel davranışlarına şahit oluşlarının ve hatta iyi bir insan, elçi olarak seçilmesinde emeklerinin olduğu gerçeği vurgulanmaktadır.

Dilerim huzuru mahşerde, Allah’ın görev verdiği ve her anımızı kayda alan bu meleklerin, önümüze getireceği kitabımız okunduğunda, güzel ameller işleyen, Allah’ın halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...