Ana içeriğe atla

ALLAH IN İSTEDİĞİ, GERÇEK İMAN EDENLERDEN OLMAK İSTİYORSAK.




Bugünkü makalemin konusu iman nedir, bizler Allah ın istediği iman sahibi kullarından mıyız, yoksa zayıf bir imana mı sahibiyiz? Gelin bu konu üzerinde birlikte düşünelim. İMAN KELİME ANLAMI OLARAK, ŞÜPHE DUYMADAN, DOĞRU OLAN BİLGİLERE GÜVENEREK, GÖNÜL RAHATLIĞIYLA İNANMAKTIR, İNANDIKLARIMIZI DA HAYATA GEÇİRMEKTİR.

Bu bilgilerden sonra, hemen kendimizi sorgulayalım, bizler Allah a karşı İmanımızda, onun gönderdiği emin olduğumuz kaynaktan, şüphe duymayacağımız bilgilere, gönül rahatlığıyla mı iman ediyoruz? Eğer cevabımız evet, Allah ın Kur’an da emrettiği gibi, benim imanım Allah ın vahyinin sınırlarının dışına, asla çıkmaz diyorsak, bu iman Allah ın bizlerden istediği imandır ki, bundan bizler şüphe duymamalıyız. ÇÜNKÜ ALLAH KUR’AN IN SINIRLARINI AŞANLARA, KÂFİR OLDULAR DİYOR.

Eğer Allah ın, sizleri sorumlu tutacağım dediği sözlerin/ayetlerin dışından da imanımızı etkileyen kaynaklar ve bilgiler varsa, asla imanımızdan emin olamayız, lütfen bunu unutmayalım. Çünkü doğruluğundan emin olabileceğimiz tek kaynak Kur’an dır, Allah ın kelamıdır. Bunu ben söylemiyorum, Kur’an söylüyor. Onun için Allah bizleri uyarıyor ve diyor ki, SAKIN EMİN OLMADIĞINIZ BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN, HESABINI SORARIM.

ALLAH A İMAN ETMEK, ELBETTE KUŞKUSUZ VE TAM OLMALIDIR. Yani aklımızın bir yerinde eğer, benim şu ayete aklım yatmadı, bence bu işte bir sorun var diyorsak, yapmamız gereken kafamızdaki o sorunun cevabını aramak ve bulmak olmalıdır. Nasıl ben bunu anlamadım, kafama yatmadı, inanmıyorum diyemiyorsak, anlamaya gerek yok, ben inandım deyip geçiştiremeyiz. Eğer aklınız kabul etmediği halde, ben inandım onu da anlamaya araştırmaya gerek yok dersek, belki iman etmiş oluruz, ama imanımızdan bizler emin olamadığımız için, Allah ın istediği iman edenlerden olamayız. GÜÇLÜ BİR İMAN SAHİBİ OLMAK İSTEYEN, NEYİN NE MAKSATLA EMREDİLDİĞİNİ ÖĞRENMELİDİR Kİ, ALDATILANLAR DAN OLMAYALIM.

Elbette bizler sorumlu olduğumuz, Allah ın muhkem ayetlerini, ilk okuduğumuzda tam olarak geniş bir şekilde anlayamaya biliriz, bu çok normaldir, hepimiz aynı kapasitede yaratılmadık. Ama bizlere düşen anlayamadığımız ayetlerin üzerinde, bir öğrenci misali araştırmak ve bu ayetlerin cevabını ilk önce Kur’an ın verdiği diğer örnek ayetlerden yola çıkarak düşünerek aklımızı kullanarak, mutlaka anlamaya çalışmalıyız.

Hucurat suresi 14. ayette, uslanmaz bedevilere Allah ın indirdiği ve uyardığı ayet, çok dikkatle üzerinde düşünülmelidir. ”Bedevîler «İnandık» dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama «Boyun eğdik» deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi.” Allah ın bedevilere yaptığı bu uyarı, aslında bizlerin nasıl bir iman üzerinde olmamız gerektiğini, çok açık anlatıyor. İnandık demekle, iman etmenin yeterli olmayacağını anlıyoruz. İman eden bir insan, önce imanından emin olacak ve gönülden bunun ne maksatla emredildiğinin farkında olup, hayatına geçirecek ki, işte o zaman gerçek iman edenlerden olabilelim. EĞER İMAN ETTİKLERİMİZDEN EMİN DEĞİLSEK, ONLARI HAYATA GEÇİRMEKTE ACELE ETMEDİĞİMİZ GİBİ, BAŞARILIDA OLAMAYIZ. Lütfen bizlerde imanımızı sorgulayalım. Allah ın gönderdiği kitabı, içine batıl ve rivayet katmadan gönlümüze, aklımıza yerleştirip, hayatımızda yaşayabiliyor muyuz? Herkes cevabını kendi nefsine vermelidir. ALLAH HIRSIZLIK YAPMAYIN, YARDIM SEVER OLUN, ADALETSİZ DAVRANMAYIN DİYOR DA, BİZLER NEFSİMİZİN ESİRİ OLUP, TÜM BUNLARI YAPIYORSAK, BİZLERİN İMANI, BEDEVİLERİN İMANINDAN FARKI YOK DEMEKTİR.

Allah isteseydi şöyle diyebilirdi. “Ey kullarım benim ayetlerimi sizler anlayamazsınız, sorgulamayın. Onun içinde ayetlerim üzerinde düşünmeye, aklınızı kullanmaya çalışmayın, sorgusuzca iman edin” diyebilirdi. Peki, bunu söylemeyip, nasıl bir uyarıda bulunuyor? Ayetlerden hatırlayalım. Bakalım Allah bizleri nasıl düşünmeye, aklımızı kullanmaya yönlendirmiş, ayetleri anlayabilmemiz adına.

Kamer 17: Andolsun biz, KUR’AN’I DÜŞÜNÜP öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? (Diyanet meali)

Nisa 82: HÂLA KUR’AN ÜZERİNDE GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNMEYECEKLER Mİ? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı. (Diyanet vakfı meali)

Muhammed 24: ONLAR KUR’AN’I DÜŞÜNMÜYORLAR MI? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var? (Elmalı meali)

Yunus 42: İçlerinde seni dinleyenler de vardır. PEKİ, HELE BİR DE AKILLARINI KULLANMIYORLARSA, sağırlarsa sen mi işittireceksin? (Bayraktar Bayraklı meali)

Yunus 100: Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, AZABI AKILLARINI KULLANMAYANLARA VERİR. (Diyanet meali)

Ne dersiniz, Allah bizlerin nasıl bir iman üzerinde olmamızı, çok açık ve üstüne basa basa söylemiyor mu? Allah bizleri uyarıyor ve diyor ki, sizleri sorumlu tutacağım Kur’an üzerinde düşünün ve sizlere verdiğim aklı kullanın, yoksa şeytanın ve Allah ile aldatıcıların tuzağına düşersiniz. Düşünmeden, sorgulamadan iman ederseniz, sizlerden istediğim GERÇEK İMAN ETMİŞ KULLARIMDAN DA OLAMAZSINIZ. ÇÜNKÜ SEBEP-SONUÇ İLİŞKİSİNİ KURAMAYAN BİR İNSAN, ALLAH IN EMİRLERİNİN GAYESİNİ, AMACINI DA ANLAYAMAYACAKTIR.

Yaradan benim ayetlerim üzerinde düşünün, aklınızı kullanın derken, aslında bizlere bir başka uyarıda da bulunuyor ve diyor ki; BENİM AYETLERİM ÜZERİNDE SİZLERİN DÜŞÜNMENİZİ SORGULAMANIZI İSTİYORSAM, SİZLERE DİN ADINA SÖYLENEN, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DEDİKLERİ HER BEŞERİ SÖZÜ, MUTLAKA DÜŞÜNÜN, AKLINIZI KULLANIN, KUR’AN İLE SORGULAYIN DEMEK İSTİYOR.

Peki, neden bunu söylüyor Rabbimiz? Çünkü düşünmeyen ve aklını kullanmayan insanlara Kur’an rehberlik görevini yapmaz. Böyle olunca da bizler, Allah ile aldatanların tuzağına düşeriz. Onun için Allah Kur’an da birkaç kez, “SAKIN SİZLERİ ALLAH İLE ALDATMASINLAR” diye uyarmıştır. Aklımızı kullanmanın ve düşünmenin çok önemli olduğuna işaret etmek adına da, dikkat çekici bir ayetle ne diyordu, tekrar hatırlayalım. “ALLAH, AZABI AKILLARINI KULLANMAYANLARA VERİR.”

Değerli din kardeşlerim, eğer birileri size AKILLA, DÜŞÜNEREK İMAN OLMAZ DİYORSA, LÜTFEN HEMEN BU İNSANLARIN YANINDAN UZAKLAŞIN. Bu insanlar sizi, Allah ın yolundan uzaklaştırmaya çalışan, batıl yolcularıdır. Eğer uzaklaşmazsanız, onların tuzağına düşer, Furkan ın ışığından da faydalanamazsınız. Mahşer günüde, üzülenlerin safında olursunuz. BÖYLE İNSANLAR BİZLERİ, ALLAH IN KİTABINA DEĞİL, BEŞERİ RİVAYETLERE DAVET EDEREK, KENDİLERİNE KUL, KÖLE YAPMAYA ÇALIŞIRLAR. Hatırlayınız, bizlere ne diyorlar? BU RİVAYET HADİSLER OLMASAYDI, KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI. HÂŞÂ ALLAH KULLARINA HESAP SORACAĞINA HÜKMETTİĞİ KUR’AN I ANLATAMADI, İZAH EDEMEDİ Mİ? Karar sizlerin, lütfen böyle saygısızlıkları Kur’an a yapmayalım, pişman oluruz.

Gelin hep birlikte, Elde Kur’an Allah ın istediği düşünerek, anlayarak, aklımızı kullanarak Kur’an ı okuyalım ve Allah ın uyarılarını, ikazlarını ve bizlerden ne istediklerini düşünerek anlamaya çalışalım. Batılın, hurafenin, sanı bilgilerin ardından değil, ALLAH IN NURU, IŞIĞI KUR’AN IN İPİNE SARILALIM. BÖYLECE ALLAH IN İSTEDİĞİ, GERÇEK İMAN EDENLERİN SAFINDA OLALIM.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A