Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Allah’ın Dinine Ellerimizle İlaveler Yapıp, Daha Sonrada Kur’an’ı Detaysız Açıklanmamış Görürsek, Allah’a Şirk Koşmuş Oluruz.

  Bizler Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamasın, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin, senin ilmin ne ki diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, karşılaştırmaları her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense itirazsız kabul etmişiz ve bakın nelere inanıyoruz. “KUR’AN’DA ALLAH NAMAZ KIL OUÇ TUT, ZEKÂT VER, HACCA GİDİN DEMİŞ AMA DETAYLI AÇIKLAMA YAPMAMIŞTIR. BU KONUDAKİ DETAYLARI CEBRAİL ALLAH’IN RESULÜNE İZAH ETMİŞ VE ÖĞRETMİŞTİR. BİZLERDE ONDAN ÖĞRENDİK. ONUN İÇİN YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. RESULÜ

Kaf Suresi 16. Ayetten Ders Almayanlar, Nefislerinin Esiri Olmaktan Kurtulamazlar.

  Bu makalemde sizlerin, Kaf suresi 16. Ayet üzerinde düşünmenize vesile olmak istiyorum. Bu ayeti ve devamındaki ayetleri dikkatle okuduğumuzda, Rabbimiz bizleri çok önemli bir konuda uyardığını ve yaptıklarımızın bir filime kaydeder gibi yanımızdaki melekler tarafından kaydedildiğini bizlere bildiriyor. Peki neden? Bizleri kendimize getirmek, uyarmak ve yapacağımız hatalardan vaz geçirmek, sürekli izlendiğimizi unutmamamız için elbette.  Ayeti yazalım. Kaf 16:  ANDOLSUN, İNSANI BİZ YARATTIK VE  NEFSİNİN ONA VERDİĞİ VESVESEYİ DE BİZ BİLİRİZ .  ÇÜNKÜ BİZ, ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ.  (Diyanet meali) Bakın ayet çok önemli bir konuda bizleri uyarıyor ve bizleri yaratan Rabbimiz bizim hakkımızda, zaafımız olan çok önemli bir konuya değiniyor. Sizi biz yarattık, onun içinde sizin zaaflarınızı biz biliyoruz diyor. Hatta aynı konuda başka ayetlerde de bizlerin zaaflarından bahsederken ne diyordu?  TARTIŞMAYA MEYİLLİDİR.  ACELECİ TABİATTA YARATILMIŞTIR. ZAYIF NEFİSTE YARATILMIŞTIR.  Elbe

Allah'ın Geleceği Bilmesi, İmtihan Olduğumuz Gerçeğine Ters Mi Düşer?

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu,  “Allah madem bizlerin gelecekte neler yapacağımızı, nasıl bir insan olacağımızı biliyor, neden Resulleri aracılığıyla kitaplar gönderdi. İmtihanın sonucu belliyse, buna imtihan denir mi? ” Bu ve benzeri sorular soruluyor. Gelin bu sorunun cevabını, Kur’an ve akıl çizgisinde anlamaya çalışalım. Önce şu konuya açıklık getirmek isterim. Allah Kur’an’ı gönderme amacını açıklarken, Allah’tan başkasına kul olmayalım diye açıklanmış bir şekilde gönderdiğini söyler.  KUR’AN SİZLER İÇİN UYARIDIR, HATIRLATMADIR, ÖĞÜTTÜR, İKAZDIR. KARANLIKTAN AYDINLIĞA ÇIKARANDIR. DOĞRU YOLU GÖSTEREN BİR REHBER, IŞIK, NUR OLSUN DİYE  bizlere gönderdiğini açıkça söylüyor. Allah neden Resuller ve uyarıcı kitaplar gönderdiğini de, yaradılış özelliğimizi Kur’an’da açıklıyor ve diyor ki;  Kullarım tartışmaya meyillidir. Aceleci tabiatta yaratılmıştır. Zayıf yani bazı zafiyetlerle yaratılmıştır diyor.   Tüm bu eksikliğimizi bilen Allah, biz kul

Allah Kur'an’da Resulüme Uyun Derken, Sizce Resule Ait Olduğu İddia Edilen, Hadislerine Mi Uyun Diyor?

  Allah Kur’an'da birçok ayetinde Resulüme uyun, ona uymak bana uymak tır diye uyarır. Örnekler verelim ki konuyu daha iyi anlayabilelim. Allah Ali İmran 31. ayetinde şöyle söylemesini ister Resulünün bizlere.  “EĞER ALLAH'I SEVİYORSANIZ BANA UYUNUZ Kİ, ALLAH’TA SİZİ SEVSİN VE GÜNAHLARINIZI BAĞIŞLASIN.”  Yine Nisa suresi 115. ayetinde, bakın Allah bizleri nasıl uyarıyor . “KENDİSİ İÇİN DOĞRU YOL BELLİ OLDUKTAN SONRA, KİM RESULÜNE KARŞI ÇIKAR VE MÜMİNLERİN YOLUNDAN BAŞKA BİR YOLA GİDERSE, ONU O YÖNDE BIRAKIRIZ “  Yine Nisa suresi 64. ayetinde de Resulleri ile ilgili, bakın nasıl bir açıklama yapıyor Kur’an.  “BİZ HER RESULÜ ALLAH’IN BUYRUĞU GEREĞİ ANCAK, KENDİSİNE İTAAT EDİLMESİ İÇİN GÖNDERDİK.”  Bu ayetlere benzer birçok ayet Kur’an’da vardır. Peki, bu ayetlerde Allah, bizlere neler anlatıyor olabilir, bunun açıklamasını yapmıyor mu Kur’an’da? Çünkü bizler Allah’ın Resulü zamanında yaşamadık, onunla tanışma şerefine nail olamadık. Allah’ın Resulüne bizler nasıl uymalı, bu ayetl

Mezheplerin Yarattığı Şeriatı, Allah’ın Şeriatı Diye Anlatanlara Lütfen Dikkat.

  Biz Müslümanlar ne yazık ki Allah’ın vahyinden, Kitap Ehlinin uzaklaştığı gibi uzaklaşarak din diye yaşadıklarımızı, Allah’ın emri Allah’ın dini İslam’ın emri zannediyoruz. Hâlbuki yaşadıklarımızın genel çoğunluğu Kur’an’dan değil, atalarımızdan intikal eden rivayetlerden, Arap geleneğinden oluşuyor. Günümüzde ŞERİAT İSTERİZ sloganlarını çok duyarsınız. Bir kısmı bu söylemden korkar ve kabul etmez itiraz eder, bir kısım Müslümanda neye korkuyorsunuz, Allah’ın kanunlarından korkulur mu diyerek, KAFALARINDA Kİ ŞERİATI ALLAH’A NİSPET EDEREK, BU FİKRİ SAVUNURLAR. Sizler kim haklı diye, Kur’an’dan hiç araştırdınız mı? Eğer günümüzde cemaat ve tarikatların ağzından düşürmedikleri bu sloganda, söylediklerinde haklı iseler, yani istedikleri ŞERİAT Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’daki kanunları ise, bundan korkmaya gerek yok demektir. Yok, eğer Allah’ın asla Kur’an’da bahsetmedikleri beşeri kural ve kanunları, Allah’a nispet ederek bu Allah’ın ŞERİATI diyorlarsa, işte

Allah'ın Kitabı İle Beşeri Kitapları Karşılaştıranlara.

  Bizler Müslüman olduğumuzu övüne övüne söyleriz. İman ettiğin Kur’an’ı hiç anlayarak ve düşünerek okudun mu diye sorduğumuzda, neredeyse yüzde doksanımız okumadığımızı söyleriz. Hatta bunu yapmadığımızın da savunmasını yaparak, zaten Kur’an’ın meali tercümesi Kur’an değildir. Okusam ne olacak, ben âlim miyim ki Kur’an’ı anlayayım, Kur’an’ı herkes anlayamaz diye de yaptığımız yanlışımıza delil yaratırız.   Böyle inandırıldığımız içinde, kendimize güvenilir veliler, gavslar ararız.  Bu hatamızın sonucunu da hep birlikte görüyoruz, ama ders alan var mı? Hiç sanmıyorum çünkü, aklımızı kullanma dini konularda devre dışı da ondan. Ama ev ya da araba alırken araştırmadığımız sormadığımız kimse yoktur.  Buda bizlerin, imanımıza gösterdiğimiz değerin açık bir kanıtıdır.  Tabi bu yanlış savunmayı, eğer Kur’an’ı anladığımız dilden okusaydık asla yapmazdık, hatta nasıl büyük bir yanılgı içinde olduğumuzu anlar, Allah’tan bağışlanmayı dilerdik. Kur’an ile gereken bağı kuramadığımız için, akılla m

Allah’ın Ayetlerinin Anlamlarıyla Oynayarak, Yanlış İnançlarımızı Aklamaya Çalışmayalım. İnanın Hesap Günü, Çok Pişman Oluruz.

  Bizler öyle bir inanç yaşıyoruz ki, yanlışlığımızın farkında olsak, inanın ben ne yapmışım meğerse diye gece gündüz Allah’a bağışlanmak için dua ederiz.  Yanlışımızın farkında olabilmek için, önce aklımızı devreye sokup batıldan ve hurafeden kurtularak Kur’an’ı okumaya başlamalıyız. Yoksa Allah’ın ayetlerini doğru anlamamız hiç mümkün olamaz.  Allah Nahl suresi 98. ayetinde bizleri uyararak, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, kovulmuş şeytanın şerrinden, onun sana dayattığı batıldan, hurafeden, yanlış bilgilerden önce sıyrılıp, yalnız Allah’a sığınmalısın yani yalnız Kur’an’a inanıp onu hayatına geçirmelisiniz diye bizleri uyarmıştır.   Bu uyarıyı dikkate almayan, İslam dininde Kur’an’ı tek delil, kanıt görmeyip onun yanına ciltler dolusu beşeri kitapları da koyarak, bunlar olmasaydı Kur’an anlaşılamazdı diyenler, batıl ve hurafeyi din kabul edip yaşayanlar, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların rivayetlerinden kurtulmadan Kur’an’ı okumaya, ayetleri anlamaya çalışanlar, bakın nasıl affe