Ana içeriğe atla

Kayıtlar

SAY. M. ŞEVKET EYGİ NİN, SORUNLARI ÇÖZME YÖNTEMİ.(!)

Bizler her nedense sorunlarımızı çözerken, tartışırken yöntem olarak kavgayı, sert üslubu, şahsi görüşlerimizi ön plana almayı seçiyoruz. Bunun nedeni de kendi düşünce ve inançlarımızı kesin doğru kabul edip karşımızdaki insanlara konuşma fikirlerini söyleme hakkı bile vermek istemiyoruz. Bunun nedeni sanırım Kur'an dan uzak bir İslam yaşadığımız olsa gerek.  Onun içindir ki bir birimizi de dinlemez olmuşuz. Hâlbuki yöntem bellidir. Allah Kur’an ı sizler için rehber gönderdim, onun ipine sarılan doğru yolu bulur diye bizlere öğüt verir. ALLAH SİZLER İÇİN DİNDE KANIT DELİL, HAKEM KUR'AN DIR DİYE BİZLERİ UYADIĞI HALDE, NE YAZIK Kİ BU UYARILARA KULAKLARIMIZI TIKAMIŞIZ. Sayın Mehmet Şevket Eygi, geçmiş yıllarda bir köşe yazısında, kendi fikir ve inancı doğrultusunda karşılaştığı sorunları çözmek adına, ULEMA ŞURASI TOPLANMALIDIR DERKEN, gördüğü yanlışları çözme yöntemi de, elbette kendi düşünce ve inancının yansıması olarak, günümüz İslam toplumu olarak bizlerin, adeta birbiri

SAYIN HAYRETTİN KARAMAN'A CEVABIMDIR.

Sayın Prof. Hayrettin Karaman'ın bir sitede yazısına yazdığım tenkit yazıma, kendisine ulaştırılmasından sonra, yazıyı gönderene tenkit yazımdan alıntı yaparak, bir bölümüne verdiği cevabı ve ona yazdıklarımı, sizlerle de paylaşmak istedim. Yazı biraz uzun ve detaylı, lütfen sabırla sonuna kadar okuyunuz.  Çünkü isminin önünde Profesör ünvanı olan bir kişinin bile, emin olamayacağımız mezheplerin bilgileri ışığında Kur'an'ı anlamaya çalıştığımızda, nasıl büyük hatalar yapacağımıza çok güzel örnekler veriyor cevapları . Lütfen dikkatle okuyalım ki, din âlimi sıfatını taşıyanların bile, yanlış bilgiler ışığında din adına neler söyleyebileceğine şahit olabilelim. İçinde bulunduğumuz anlayışın, zihniyetin açık bir fotoğrafını yansıttığından, faydalı olacağı düşüncesi ile sizlerle de paylaşıyorum. Önce Sayın Karaman'ın, zaman ayırıp yazdığım tenkite cevap vermesi nezaketini gösterdiği için, kendisine teşekkür ediyorum. Sayın Karaman yazısında, benim vaktimin bol olduğun

SAYIN HAKKI YILMAZ IN, KUR'AN DA GEÇEN SALAT KELİMESİNE VERDİĞİ ANLAM ÜZERİNE......

Geçen gün Sayın Hakkı Yılmazın SALÂT, yani günümüzde namaz, dua, destek anlamındaki Kur’an da geçen kelimeden ne anladığını anlattığı, yazısını okudum. Önce Sayın Yılmazın Kur’an da ki salât kelimesinden ne anladığını, yazısından alıntı yaparak sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü Sayın Yılmaz salât sözcüğünden, günümüzde kıldığımız namazı anlamadığını, çok daha farklı bir anlam vererek, anlatmaya çalışmış. Konu biraz uzun, lütfen sabırla okuyalım. Bizler eğer birbirimize saygılı olmayı öğrenirde, karşı düşünceleri de dinlemesini bilirsek inanıyorum ki, İslam ın içindeki başıbozukluğu, fitne ve fesat karıştıranları içimizden ayıklamakta, hiçte zorluk çekmeyeceğimize inanıyorum. Eğer kendi düşüncelerimizi, inançlarımızı karşımızdaki tüm insanların dinlemesini ve saygı göstermesini istiyorsak, bizlerinde onların düşüncelerini dinleyerek, saygı göstermemiz gerektiğini unutmamalıyız. Böyle yaparsak birlik ve beraberliğe daha yakın oluruz.  Gelelim Sayın Hakkı Yılmazın Kur’a

BİZLERİN SORUMLU OLDUĞU KİTAP, YALNIZ KUR'AN DEĞİL MİDİR?

Günümüz İslam toplumunda, Kur’an'ın asla bahsetmediği öyle konuları İslam'ın içine sokmuşuz ki, adeta hak ile batıl ayırt edilemez olmuş. Sizce bizler imanımıza, yalnız Kur’an ile yön vermemiz gerekmez mi? Yoksa Kur’an bizlerin inancımızı yaşamamız adına, yeterli bir kitap değil mi? Bu soruyu sorduğumda, bazı arkadaşlarımız, elbette Kur’an bizler için yeterlidir. Çünkü Allah, biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, sakın Kur’an'ın sınırlarını aşmayın, yalnız onun ipine sarılın diye uyarıyor Allah diye cevap veriyorlar. Bazı kardeşlerimiz de, yalnız Kur’an ile İslam'ı yaşayamayız, çünkü Kur’an'da her bilgi yoktur, özet bilgiler vardır ve açıklanmamıştır, düşüncesini savunuyorlar. Allah aklını kullan ey kulum, diye uyarır bizleri Kur’an'da. Aklını kullanmayanı da rezil bir hayat beklediğinin uyarısını yapar. Gelin Allah'ın bu uyarısından yola çıkarak, bu iki düşünce üzerinde birlikte düşünelim. Sizce Rabbimiz, bizlere bir rehber, gönül gözü ve eğriyi doğr

ŞÜPHESİZ BİZ ONA, DOĞRU YOLU GÖSTERDİK. ( İNSAN SURESİ 3. AYET)

Bizler Kur’an ın açık ve anlaşılır olduğunu, Kur’an ın birçok ayetinden okuduğumuz ve tebliğ alıp iman ettik dediğimiz halde, ne yazık ki bu iman kalplerimize yerleşmediği için okuyup, iman ettik dediğimiz ayetlerin, tam tersini hayatımıza geçiriyoruz. Halbuki Allah İnsan suresi 3. ayetinde:  “ŞÜPHESİZ BİZ ONA DOĞRU YOLU GÖSTERDİK, İSTER İNANIR İSTER İNKAR EDER”,  diyerek bizlerin izleyecek tek yolun, Kur’an yani Allah ın vahyi olduğunu bildirmiştir. Bizler acaba günümüzde, Allah ın gösterdiği doğru yolda mı gidiyoruz, yoksa Allah ın gösterdiği O doğru yolu yetersiz görüp, kendimize beşeri yollar mı arıyoruz, ne dersiniz? Bu konu çok önemli, onun içindir ki neredeyse yazdığım makalelerimin bir çoğunun ana konusunu, yaptığımız bu yanlışlar oluşturuyor. Peki sonuç alıyor musunuz diye sorarsanız, azınlık bir kısım kardeşlerim hariç, genel çoğunluğumuz, ne yazık ki İslam ı Kur‘an merkezli yaşamadığı için, anlamamakta ısrar ediyorlar.  Tabi bu durumda çok açık ve basit, belki de birkaç cü